Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, adalet hizmetlerinin kalitesini belirleyen temel etkenin insan unsuru olduğunu belirterek; “Hakim, savcı yardımcılığı çok önemli bir model olarak karşımızdadır. Böylece hakim savcı yardımcıları adliyedeki işlere daha aktif katılacak, önemli sorumluluklar alacak ve daha iyi işlerin öğrenilmesi sağlanacaktır.” dedi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Ankara Hakimevi'nde düzenlenen ‘Hakim ve Savcı Yardımcılığı Çalıştayı’na katıldı. Bakan Gül burada yaptığı konuşmada, adalet hizmetlerinin kalitesini belirleyenin temelde insan unsuru olduğunu, insana yapılan yatırımın her şeyin başında geldiğini söyledi. Bugün yargılama faaliyetlerinin gücünü ve itibarını, hukukçunun ehliyetinden, muhakeme yeteneğinden, adalete bağlılık gibi üstün ahlaki değerlerden aldığına inandıklarını belirten Bakan Gül, adaletin ancak ve sadece ona sadakat gösterenlerin ellerinde yükseldiğini ifade etti. Bakan Gül konuşmasında, “Hakim, savcı yardımcılığı çok önemli bir model olarak karşımızdadır. Ama biz diyoruz ki şu anda reform zamanı ve niteliği, tecrübeyi artırarak kürsüye çıkma ihtiyacı artık karşılanması gereken bir ihtiyaçtır. Böylece hakim savcı olmadan önce bir yeni aşama getirilmektedir. Böylece hakim savcı yardımcıları adliyedeki işlere daha aktif katılacak, önemli sorumluluklar alacak ve daha iyi işlerin öğrenilmesi sağlanacaktır. Zira mesleki olgunluk anca mesleğin içerisinde bilfiil sorumluluk alarak geliştirilen bir melekedir. Bu surette mesleğe yeni katılan arkadaşlarımız tecrübe sahibi olarak katılmış olacaklar.” ifadelerini kullandı.
YARGI REFORMU STRATEJİ BELGESİ TOPLUMSAL KONSENSÜSLE KANUNLAŞTI
Bakan Gül, Yargı Reformu Stratejisi'ndeki önemli başlıklarından birisinin de hukuk eğitimi ve hukuk mesleklerine giriş olduğunu dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yargı Reformu Strateji Belgemizdeki hedeflerden 37'sini bugün itibarıyla gerçekleştiğini sizlerle paylaşmak isterim. Kanun gerektiren tüm faaliyetler, birinci yargı paketiyle kanunlaşmış ve 24 Ekim'de yayımlanmıştır. Bu pakete karşı muhalefetin bile anayasaya aykırı iddiasıyla bir iki teknik şey haricinde bir itirazı olmamıştır ve toplumsal konsensüsle kanunlaşmıştır. Kanun gerektirmeyen konularda da adımlar atılmış, 250 faaliyetin 37'si gerçekleşmiştir.”
Yakın zamanda TBMM'nin gündemine gelmesini ve kanunlaşmasını bekledikleri 2'nci, 3'üncü ve 4'üncü yargı paketleriyle Türkiye'nin hukuk sorunlarını çözmeyi amaçladıklarını aktaran Gül, yargının temel meselelerinden birisinin de iyi yetişmiş hukukçu eksikliği olduğunu anlattı. Bakan Gül, hukuk fakültelerine girişte 190 bin olan başarı sırasının 125 bine çekildiğine ve attıkları adımın meyvesini bu sene alacaklarına işaret ederek, şunları kaydetti:
“Bir profesör, 8 yeni akademi dünyasına katılmış meslektaşımızın olduğu bir yerde hukuk fakültesi tabelasının asılması ve o tabelanın altından geçmek bizim için gerçekten üzücüdür. Buradan genç arkadaşlarıma söylüyorum; hukuk fakültesini tercih ederken lütfen kadrosuna bakın. Orada verilen eğitime, dersinize giren kişilerin hukukçu mu değil mi, kaç tane profesör ve doçent var, buna bakarak tercih edin. Bu sene üniversite sınavlarında daha nitelikli daha kaliteli bir tercihi görmeyi hep beraber umut ediyoruz.”